Murakami Edebiyatı



Edward Hopper: Tekinsiz Ressam

Resim sever misiniz? Zevkler elbette, sevmemek büyük eksiklik kanımca. Edward Hopper en sevdiğim beş ressam arasına balıklama girer. Bloga biraz göz gezdirdim de, hayretler içinde kaldım. Nasıl oldu da en sevdiğim ressamlardan Hopper'ı paylaşmamışım! Geç olsun, güç olmasın.

Rooms by the Sea, 1951
Okul zamanlarında ressim hocamız benimle yakından ilgilenirdi. Sebebi iyi bir çizer olmamdı. Hopper'ı hocam aşılamıştı bana. Kendisi pek bir severdi. Bende bilgi sahibi olunca, bolca fikir alışverişi oldu aramızda. Yalnızlığı çok iyi yansıttığı doğru. Pencereleri çok seviyorum ve bu ressamda "pencerelere" bayılıyor. Gördüğünüz gibi.

Route 6, Eastham, 1941
New York'lu ressam, yağlı boyayla tanınmışsa da, suluboya çalışmaları bir o kadar enfestir. Yalnızlığı anlatan tabloları özellikle enfestir. Ha unutmadan, yerli yersiz yayınevlerimizin kitap kapaklarında bolca kullandığı ressamlardandır. (bkz. Herzog)

Automat, 1927
Pencere kenarında oturan yalnız kadınlar, hayattan sıkılmış tek takılan insanlar, kalabalıklar içinde yalnızlığı tadan kişilikler... Hüznün ressamı olursa Hopper olur. Aynı zamanda, tekinsizliğin göbek adı. Her tablolarını seyredişimde umulmadık bir tekinsizlik, tuhaflık ve çiğlik hissi insanı esiyor alıyor.

Hotel Room, 1931
People in the Sun, 1963 
Railroad Sunset, 1929
Office at Night, 1940
Cobb's Barn and Distant Houses, 1931
Nighthawks, 1942
The Lee Shore, 1941
Night Windows, 1928
Ressam hakkında daha fazla bilgi için buraya, daha fazla sergi ve tablo içinse buraya. Keyfini çıkarın!

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes