Murakami Edebiyatı



Alper Canıgüz - Oğullar ve Rencide Ruhlar

Okunacak o kadar kitap, o kadar yazar var ki, kendimi 10'a klonlasam yine yetmeyecek. Elimden geldiğince okuyorum arkadaş. Geçen yıl 205 kitap okudum, daha ne? Yine de yetmiyor. Her neyse! Alper Canıgüz'ü ilk okuyuşum. En çok övülen ve sevilen kitabı bu, karakteri Alper Kamu'da pek seviliyor. Okuyunca anlayacaksınız.



Oğullar ve Rencide Ruhlar, konu açısından merak ettirip okuttu. Normalde popülerliğe pek karşı bir kişiliğimden var. İyiki direnemeyip okumuşum. J. D. Salinger'ın Çavdar Tarlasında Çocukları'na çok benzettim. Baş karakter tam bir Holden! Bir cinayet ve karakterleri etrafında dönüşü. Kitabın konusu vıcık olabilir ama, işlenişi o biçim. 

Alper Kamu, Gazanfer, Hakan. Öztürk ve diğerleri... Hepsi de çok eğlenceli. Lakin, Kamu'yu çok seveceksiniz. Tam bir büyümüş de küçülmüş veled. Yer yer güldürüyor, yer yerse hüzünlendiriyor. Cedric tarzı bir tanım olacak ama, 5 yaşındaysanız hayat çok güzel be!
"Eğitim şeyi ne zannediyorsun ki? Okulda insanın asıl öğrenmesi istenen, anlatılan dersler değil ders anlatılırken susması gerektiğidir. Erzurum'da da bu işin kralının yapılacağından emindim"
İletişim Yayınları'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.

"Beş yaş insanın en olgun çağıdır; sonra çürüme başlar. Ben Alper Kamu, birkaç ay önce beş yaşına bastım. Doğum günüm yaklaşırken vaktimin büyük kısmını pencerenin önünde, dışardaki insanları izleyerek geçiriyordum. Hızlanarak, yavaşlayarak, türlü sesler çıkararak ve bir yerlere bakarak yaşayıp gidiyorlardı. Bir gün onlardan biri haline geleceğimi düşünmek beni hasta ediyordu. Ne yazık ki bundan kaçış yoktu. Zaman acımasızdı ve ben hızla yaşlanıyordum.
Hayatımdaki tek iyi şey artık anaokuluna gitmek zorunda olmayışımdı. Zarardan kâr. Uzun süre annem ile babama anaokulunun bana göre bir yer olmadığını anlatmaya çalışmıştım aslında. Bütün rasyonel dayanaklarıyla. Hiçbir işe yaramamıştı maalesef. İlla ki uykumda kan ter içinde tepinmek, servis minübüsü kapıya geldiğinde küçük çaplı bir sinir krizi geçirmek gibi yöntemlere başvurmam gerekecekti derdimi anlamaları için. Kepazelik. İnsanı kendinden utandırıyorlardı."
Alper Canıgüz, Tatlı Rüyalar'dan bilinen sürükleyici diliyle, 5 yaşındaki bir çocuğun içine düştüğü bir hikayeyi anlatıyor. Yaşının avantajıyla her yere girip çıkan, hem filozof, hem fırlama bir oğlan... Hikayeyi ve "karakteri" çevreleyen semt hayatı ve mahalle atmosferi de, bizzat karakter kazanıyor, anlatıda...
Polisiye, fantastik ve mizahi edebiyatın tadlarını ustaca kaynaştıran, olağanüstü özgün, çok iddialı bir kitap.

15 Ağustos 2015 17:54

canıgüz iyidir , :D

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes