Murakami Edebiyatı



Nazlı Eray - Uyku İstasyonu

Yerli edebiyatımızın Murakami'si diyorum ben Nazlı Eray'a. Kendisi şahane bir yazar kanımca. İnanılmaz güzel hikayeler ele alıyor. Uyku İstasyonu'nu Yasunari Kavabata'nın Uykuda Sevilen Kızlar, adlı yapıtından yola çıkarak yazmış. Ben yazarı çok seviyorum. Büyülü gerçekçiliği çok iyi yansıtıyor romanlarına.


Dikkatimi çeken, daha çok annesiyle alakalı durumlar var yazımda. Anneye duyulan özlem ve anne hatırası ağır basıyor. Okurken, kendi annenizin de değerini anlamanıza yardımcı oluyor. Karakter, bir otele gidip uyuyor ve sürekli biri onu ziyaret ediyor. Lakin, ertesi sabahı bunları hatırlamıyor. Söz konusu Eray olunca, fantastikte sınır tanımayacaksınız. Mutlaka edinip okuyun.

Can Yayınları'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda. Okuyun, okutun!

Nazlı Eray Uyku İstasyonu'nda okurları hayalle gerçeğin karıştığı farklı bir dünyaya götürüyor. Anlatıcı bir yandan bir hastanenin yoğun bakım servisinde bitkisel hayatta olan annesinin uyanmasını çaresizce beklerken bir yandan da insana nereyi görmek isterse orayı gösteren Hamdullah Bey'in sihirli aynasının, Yıldız Tozu Oteli'nin gizemli odalarının, Ömer'in Bahçesi'nin mucizevi mönüsünün eşliğinde bedenin, zamanın, mekânın ve hayatın acı gerçeklerinin kısıtlayamadığı büyülü bir serüvene adım atıyor.

Uyku İstasyonu; hüzne, ölüme ve acılara rağmen hayal gücünün, rüyaların, sevginin ve hayatın nasıl galip geldiğini anlatan, son derece samimi, zarif, hüzünlü ve bir o kadar da renkli bir roman.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes