Murakami Edebiyatı



Bohumil Hrabal - Sıkı Kontrol Edilen Trenler

Sıkı Kontrol Edilen Trenler, demir yolunda çalışan bir adam ve ailesinin hikayesi. Arka planda savaş var. Kitap eğer listelerde görmeseydim okumayacaktım büyük ihtimal. Amma velakin, şanslıyım görüp okumuşum dedirtti. Psikolojinizi etkileyecek bir anlatı olduğundan, okuyacağınız zamanı iyi seçin derim.


İnsan ilişkileri de iyi işlenmiş durumda. Kitabın en sevdiğim yanı; savaşı anlatıyor anlatmasına ama, savaşı tam olarak göstermiyor. Savaşı anlatıyor olabilir size bunu açık açık göstermiyor. Arkada bir arbede olduğunu biliyorsunuz, görmüyorsunuz ama hissettirmesi şahaneydi. Sırf bu sayede takdir edilesi!

Kitabın filmi de varmış. Yabancı Dilde En İyi Film Oscar'ını kapmış. İzleyelim o vakit.

Everest Yayınları'ndan çıkmış kitabın özeti aşağıda.

Hayatın ağır aktığı bir kasabanın tren istasyonu... En büyük hareket, istasyon şefinin telgrafçı kızla çapkınlığı.. Ve bu ağır hayatın ötesinde, İkinci Dünya Savaşı'nın pençesinde bir dünya...

İstasyonun en genç elemanı, bakir Miloş, hayatı anlamaya çalışan toy bir delikanlı. O durağanlık içinde kendi yerini bulmaya çalışıyor ama hem kadınlar hem de acımasız savaş kafasını fena halde karıştırıyor. 

Savaş sonrası Çek edebiyatının en önemli kalemi kabul edilen Bohumil Hrabal'ın Sıkı Kontrol Edilen Trenler'i, edebiyatının evrenselliğine en güzel örneklerden biri. Yazarın 1965'te kaleme aldığı ve artık çağdaş klasikler arasında anılmaya başlanan bu eser, savaşlardan yakasını bir türlü kurtaramayan biçare dünyamıza, tarihin derinliklerinden ayna tutuyor. Sıkı Kontrol Edilen Trenler, sürpriz finaliyle, hayatın durağanlığına çakan bir şimşek...

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes