Murakami Edebiyatı



Fyodor Dostoyevski - İnsancıklar

2015 Klasikler Listesi'nde yer alan kitaplarımdan olan İnsancıklar'ı okudum. Yeni değil ama, oldu biraz. Fakat, bugün kadar aklımda kitap detayları. Sanırım, Rus Edebiyatına duyduğum saygı ve sevginin ne kadar doğru olduğunu bu kitaptan sonra bir kez daha anladım. Yaşasın Ruslar ve Rus yazarlar. İyi ki varlar...


Rus yazar Dostoyevski'nin ilk kitabı. İlk kitaptan anlıyor insan yazarın ışığını ve enerjisini alıyorsunuz. Hayran kalmamak elde değil. Mektup tarzını seven biri olarak, en iyilerinden biri de bu kitap sanırım. Varvara ve Makar arasındaki mektuplaşmalar insanı derinden etkiliyor. En çok da, birbirlerine olan sevgiden çok saygıya olan hayranlığım... Beni can evimden vurdu kitap. Nasıl sevilmez ki...

Sabri Gürses'in titiz ve yetkin, aynı zamanda müthiş çevirisiyle Can yayınları versiyonunu okuyun derim. Çok seveceksiniz. Ben bayıldım.

Can yayınlarından çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda. Okuyun, okutun.

Yıl 1846'dır. Genç Dostoyevski, ilk romanı İnsancıklar'ı tamamlar tamamlamaz ev arkadaşı yazar Grigoroviç'e okutur. Grigoroviç o kadar heyecanlanır ki birkaç kez kalkıp Fyodor'un boynuna sarılmak ister; fakat arkadaşının aşırı duygu gösterilerinden hoşlanmadığını bildiği için yapmaz. Grigoroviç ertesi gün romanı yazar ve yayımcı Nekrasov'a götürür; kitaptan çok etkilenen Nekrasov da eleştirmen Belinski'ye... "Yeni Gogol doğdu!" der, Nekrasov, daha kapı ağzında. Aynı günün akşamı, Belinski'ye tekrar uğradığında onu heyecan içinde bulur: "Nerede kaldınız? Nerede bu Dostoyevskiniz? Genç mi? Kaç yaşında? Hemen getirin bana onu!" 

Belinski'nin evine getirilen yirmi üç yaşındaki genç yazar, daha sonra orada olanları şöyle anlatacaktır: "Ve işte... beni onun yanına götürdüler. Belinski'yi birkaç yıl önce heyecanla okumuştum, ama bana ürkütücü ve sert gelmişti ve benim İnsancıklar'ımla alay edecek diye düşünüyordum. Beni çok saygılı ve ağırbaşlı bir şekilde karşıladı; ama daha bir dakika bile geçmeden her şey bambaşka oldu... Ateşli ateşli, alevli gözlerle konuşuyordu. "Siz kendiniz anlıyor musunuz?" diyordu bana tekrar tekrar, alışkanlığı olduğu üzere bağırarak, "Ne yazmış olduğunuzu anlıyor musunuz?.. Bütün bu korkunç gerçeği, bizlere göstermiş olduğunuz bu gerçeği siz mi düşündünüz? Olamaz, sizin gibi yirmi yaşında birinin bütün bunları anlamış olmasına imkân yok... Gerçeği keşfetmiş ve bir sanatçı olarak ilan etmişsiniz, size bir yetenek verilmiş, yeteneğinizin değerini bilin ve emin olun, siz büyük bir yazar olacaksınız."

Yıl 2013. 167 yıl sonra Dostoyevski her kuşağın başucu yazarlarından olma özelliğini koruyor ve İnsancıklar, onun dünya edebiyatına ilk armağanı...

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes