Elysium: Yeni Cennet

Cast oluşumları bile yeni yeni belirlenirken, merakla bekliyordum filmi. Varın siz hesap edin ne kadar beklediğimi. Matt Damon kadro da görür görmez beklemeye başlamıştım. Distcrit 9'ın yönetmeni Neill Bloomkamp, yine fütüristik ve sistem eleştirisiyle karşımızda. Elysium'un size söylemek istediği çok şeyi var, önemli olan bunları kapabilmek.

Zengin kesimin Elysium adlı gezegende yaşaması, öte yandan fakirlerin harap olmuş dünya da yaşam sürmesi ana fikriyle, ilk eleştirisini sunuyor. "Zenginsen kurtuldun, fakirsen battın!" Bu fikirle, gelecekte bizlerin neler beklediğini, elit kesimin açgözlülüğünden dem vuruyor. Yeni şeyler olmayabilir ama, cesur hareketler bunlar.

Şartlı tahliyeli karakterimiz Max (Matt Damon), robot üretim fabrikasından çalışıyor. Buradaki eleştiriye özellikle bayıldım. Size hükmeden varlığı, kendiniz yaratıyorsunuz, dercesine gözlere sokuyor. Sistemin oyunlarıyla saklambaç oynar gibi oynuyor Bloomkamp. İnce ayrıntılar filmin en güzel tarafı. Her seferinde farklı noktalar yakalayıp, keyifleniyorsunuz. Elyisum, geleceği gören filmlerden. Yakın zamanda, bizi aynen böyle bir dünya ve çürümüş insan benlikleri bekliyor.

Radyasyona maruz kalmış Max ve Frey'in Lösemi hastası kızının tek çaresi, Elysium'daki, hastalık iyileştirme cihazına girip iyileşmek. Lakin, bu çok kolay değil. Zenginin malı, züğürdün çenesini yorarmış." lafı burada devreye girebilir. İnsan hayatının ucuzluğu, 2159 Yılında insan olmanın sefaleti ister istemez göze çarpıyor. Yönetmen, Amerika'nın berbat durumda olan Sağlık Hizmetlerine de gönderme yapıyor. Hatta, o kadar berbat ki, çoğu zaman ABD halkı, tedavilerin pahalılığı yüzünden, komşu ülke Kanada'ya bile gidiliği bilinen şeyler arasında.Sağlık Hizmetleri de eleştiriden payını alıyor.

Elysiım, şahane bir film. Tek eksiği, sürenin azlığı. Biraz daha uzun tutulsaymış, daha da iyi olunurmuş. Bu vaziyette bile kendine başına çok iyi. Makineleşmenin ve ileri teknolojinin ne karın ağrısı olduğunu görüyoruz. Matt Damon yine harika. Geliştirdiği vücut kaslarıyla daha bir göze çarpıyor. Jodie Foster ve Sharlto Copley, ikisi birbirinden vasat. Alice Braga karakteri sempati beslediklerimiz arasında, aynı zamanda iyi bir performans. Efektlerin mükemmelliğinden bahsetmeme gerek bile yok. Stanford Torus ve içerisindeki dünya mükemmel. Set tasarımcısı Syd Mead yine döktürmüş. Elysium, 2013 yılının En İyi Bilim-kurgu filmi. Mutlaka izleyin, izlettirmeye bakın!

Tweet