Michael Cunningham ~ Saatler

Saatler, ne yazık ki, kitabının varlığından habersiz olan ben, uzun zaman önce The Hours adlı beyazperdeye taşınmış filmini izlemiştim. Şahane bir seyirlikti. İnanılmaz tutmuştum. Sonra, kitabını mutlaka okumalıyım dedim. Çok tavsiye edildi, ve şıp alıp okudum.

Michael Cunningham, eşcinsel bir yazarmış. Saatler'in karakterlerinden de anlayabiliyorsunuz. Üç kadın ve üç öykü... Bunların bir püf noktası var. Ben tabii açıklamayarak sizi merakta bırakıp, okumaya teşvik edeceğim. (Umarım.) Bol ödüllü bir kitap bu. 1999 Yılı Pulitzer Ödülü ve Pen-Faulkner Ödülü'nü kucakladı.

Virginia Woolf, öykü de karakter olarak karşımıza çıkıyor. Cunningham, Woolf'un Mrs. Dolloway adlı kitabını, öyküsünde de kullanmış. Doğal olarak, Mrs. Dolloway'i de okudum hemencecik. Sonra kitabı yorumlayacağım. Betimlemelere bayıldım, işleniş tarzı tam sizlik. Clarissa, Laura ve Virginia'yı seviyorsunuz. Laura'ya ayrı bir sevgi besledim. Kitap kurdu olması, kocası için pasta yapması ve su dolu akvaryuma çevirdiği otel odası hayali, büyülüyor.

2002'de The Hours çekildi. Yönetmen Stephen Daldry, başrollerde ünlü oyuncular yer alıyor. Nicole Kidman, Julianne Moore ve Meryl Streep. Kidman, bu rolle Oscar'ı kucakladı. Moore ise, adaylıkla yetindi. Film ve yönetmen de aday oldu. Çok beğeneceğinizi umuyorum ama, önce kitap, sonra film. Mutlaka ve keyifle!

Saatler, 1941'de intihar eden Virginia Woolf'un yaşamına ve ölümüne göndermelerle dolu bir roman. Hem Virginia Woolf'un yaşamından, hem de onun Bayan Dalloway adlı ünlü romanından beslenen Saatler, üç kadının yaşamlarını üç ayrı zaman diliminde, ama üç koşut anlatımda sunuyor: Virginia Woolf, New York'lu editör Clarissa Vaughan ve Kaliforniyalı ev kadını Laura Brown. Birbirinden bağımsız görünen ama göndermelerle, benzeşmelerle ve ortak kahramanlarla hem birbirinin içine yansıyan, hem de Bayan Dalloway romanına bağlanan öyküler, toplumun koyduğu kurallara yüreklice karşı koyan, aşk ve dostluk, umut ve umarsızlık, başarı ve başarısızlık kıskacında sıkışıp kalan insanların yaşamlarından çarpıcı kesitleri anlatırken, varoluşumuzun nedenlerini de sorguluyor. İntihar izleri ile kadın ve erkek eşcinselliği, roman boyunca varlığını sürdürürken, Michael Cunningham, az bulunur bir ustalık ve yaratıcılıkla, iki kadının yaşamını Virginia Woolf'un yaşamına düğümlüyor, beklenmedik ve hüzünlü bir çözümde birleştiriyor. Berrak, güçlü ve şaşırtıcı derecede şiirsel bir anlatımla işlenen Saatler'de, bu üç kadının iç dünyalarının en kuytu köşelerine kadar erkek yazarlarda pek rastlanmayan bir başarıyla sokulan Michael Cunningham, tutku dolu, derinlikli ve çok etkileyici bir roman, bir başyapıt yaratmış.