Murakami Edebiyatı



Kitap İçecekleri!

Evet, bloga kesin dönüş yaptım. İnanılmaz özledim; blog arkadaşlıklarını, yorumları, post yazmayı vs. buranın ambiyansını müthiş özlemişim. Bu arada sıcaklardan bunalan bir ben değilimdir herhalde. Yaz da bitmek bilmedi bu yıl! Dönüşümün şerefine epey güzel bir yazı hazırladım. Seveceksiniz, eminim!


Sizi bilmem ama, ben hangi yazarı okurken ne içtiğime dikkat ediyorum. Bir arkadaşımın sorusu üzerine bu konun detayına indim. “Hangi yazarı okurken, hangi içeceği içiyorsun?sorusu gelince içimden neler saçmalıyor bu, demekle anlamam bir oldu. Gelin bakalım, hangi yazar okunurken ne içilir okuma seansında?
   
   

Haruki Murakami ~ Limonata
Çok sevdiğim yazar Murakami'yi okurken sürekli limonata içenlerdenim. Limonata en sevdiğim içecek olması denklemi çözüyor. Şöyle de bir gerçek var, Murakami okuduğumda ineğe bağlıyorum. Başımı kaldırmam çok zor oluyor. Yok böyle bir konsantrasyon! Böylelikle büyükle şevkle hazırladığım limonatamı içmeyi bile unutuyorum. Sonuçsa, buz gibi limonata sonunda sıcak çaya dönüşüyor. Pehh!


Cuniçiro Tanizaki ~ Coca-Cola
Coca-Cola sevmeyen var mı? En azından neredeyse tüm gençliğin bayıldığı bir içecek. Olgun ve ileri yaş kategorisindekilerin nefret ettiği içecek. Japon yazarlar ve Japon edebiyatına daima hasta oluşumundan kaynaklı, genelde onları okurken soğuk içecek olmasına dikkat etmeye çalışıyorum. Tanizaki onlardan!


Ernest Hemingway ~ Papatya Çayı
Hemingway'i blog arasında okudum. Daha doğrusu okuyacağıma söz vermiştim. Sözümü tutup, okudum. Yaşlı Adam ve Deniz kitabının seansında Papatya çayı içip okudum. Epey iyi geldi. Hemingway biraz ağır bir yazar lakin, şahsen bayıldım. Papatya çayı ile çok iyi gider. Küçük bir tavsiye!


Albert Camus ~ Çay
Sanırım en sevmediğim içecek çay. Hele de bildiğimiz demli çay, zevkimin çok gerisinde. Sırf bu yüzden çay içmeyi bıraktıktan sonra arkadaşım sayesinde keşfettiğim meyveli çaylar kurtarıcım oldu. Her türlü meyvelisi var bu çayların. Camus, zaten değişik bir yazar. Varoluşçuluk hakkında sözcükler okurken, meyveli çay iyi gidiyor, emin olabilirsiniz. Bunu Jean-Paul Sartre'da da deneyebilirsiniz. 


Yukio Mişima ~ Milkshake
Yine Japon yazar, yine harika. Japonlar'ı okurken soğuk şeyler çok iyi gidiyor. Tek kötü yanı, okudukça yanınızdaki içeceği unutup sayfa aralarına dalmanız sanırım. Bu kadar kusur olsun canım. Hem ben Milkshake'i evde yapıyorum. Daha lezzetli oluyor. Mişima'nın yakında Bereket Denizi Serisi okuyacağım. Dört kitaptan oluşuyor. Bol bol milkshake ve sayfa aralarına karışmalar olacak. Yaşasın!


Bizim aile de psikopat derecesinde kuşburnu çayı tüketiliyor. Haliyle bende içiyorum. İki Marquez kitabı okudum. İkisinde de elimdeki kupam da kuşburnu çayı vardı. Rengini özellikle seviyorum. Marquez sizi etkileyen bir yazar. Kuşburnu da öyle. Mayhoş tadı sizi kitapla bütünleştirecektir.


Kahve sevdiğim doğrudur. Sütlü olursa çok daha iyi olur. Belki biraz ağır oluyor ama, şekerden kısılırsa hiç bir sorun yaratmıyor. Hasan Ali Toptaş, en sevdiğim yerli yazarlardan. Kesinlikle cümleleri olsun, anlattığı durumlar ve araya sıkıştırdığı tasvirler çok çok iyi. Kahve, bu betimlemeleri ve hikayeyi anlamanızı sağlayacaktır. Epey ağır olması, okurken uyanık olmaya davet ediyor.


Sabahattin Ali ~ Nane Limon
Birçok kişinin nane limondan nefret ettiğini biliyorum. Tuhaf olansa, benim çok seviyor olmam. Değişik bir türüm, kabul! Sabahattin Ali ile şöyle bir çarpık ilişkimiz var: Genelde yatak döşek hasta olduğumda okuyorum Ali'yi. Hasta yatağında da en çok içilen içecekse; Nane Limon! Ali candır; okuyalım, okutalım mutlaka!

Not: Sizin özellikle okurken içtiğiniz bir yazar ve içeceğiniz var mı? Öyle ise, yorumlar gelsin lütfen. Yorum yaparız!

Adsız
30 Ağustos 2013 15:06

türk yazarlar da olaydı iyiyidi :)

30 Ağustos 2013 15:14

@Adsız♦
Hasan Ali Toptaş ve Sabahattin Ali var ya, bunlar yerli yazarlarımız :)

30 Ağustos 2013 20:53

Sait Faik, yanında çayla süper gidiyor kanımca. ^_^
DİPNOT: Aslında bir şey içmeden de harika gidiyor.

30 Ağustos 2013 23:27

@Devrim Atasu♦
Sait Faik'i deneyeceğim ;) Gerçekten öyle, çoğu zaman içeceksiz götürüyorum kitabı :)

31 Ağustos 2013 13:02

Sanırım bir Sabahattin Ali hayranısın. Önceki yıllarda sürekli "Hangisi daha iyi öykücü?" sorusuyla uğraştırılmış, Sait Faik mi Sabahattin Ali mi diye deli divane olmuşlar, okuduğum kadarıyla. Ben Sabahattin Ali'ye fazla hakim değilim ama, Sait Faik'in öykülerinde o eski Rum, Yahudi, Kürt esintilerini, şaşkınlıklarını, kızgınlıklarını, özellikle de betimlediği o güzel kadınları gözünün önündeymiş gibi hissedebilirsin. Sevgilerle...

31 Ağustos 2013 22:58

@Devrim Atasu♦
Epey güzel açıklama getirmişsin konuya. Sabahattin Ali'yi çok severim, hayranıyım diyebilirim, evet. Bence ikisi de çok iyi ve yeterince yetenekli yazarlar kendi çapında... Saygılarla.

11 Eylül 2013 16:32

Çok hoş bir yazı olmuş gerçekten, ama aynen sizde olduğu gibi bende de kitap okurken içtiğim soğuk içecek ısınıyor, sıcaklar da soğuyor hiç bir şeye benzemiyor:))

Adsız
17 Eylül 2013 15:56

çok güzel bir yazı olmuş, elinize sağlık

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes