Murakami Edebiyatı



Atmen: Nefes Almak

İnsan kendi kökünden uzak kalırsa, işte o an kendi olmaktan çıkar. Bu sözü, sıkı bir bağımsız sinema izleyicisi olmam, ondan uzun zamandır uzak olmama bağlayın siz. Derinliği bende kalsın! Bir sürü saçma salak Hollywood klişesinden sonra, dönüşüm çok iyi olan Atmen ile oldu!


Özüme döndüğüme tabii ki çok sevindim. İlk atışta, Atmen gibi çok büyük ve inanılmaz lezzetli bir balık yakalamış gibi hissediyorum. Sanırım film, bir ilk filme göre çok başarılı. Sinematografik görüntüler muazzam. Cannes Film Festivali'nde büyük övgüler almıştı Nefes. Almak istediğiniz nefesi size sunuyor bu film.

Karl Markovics, ilk yönetmenlik denemesine rağmen, çok iyi iş çıkarıyor. Derinliği okyanuslarla yarışır bir seyirlik sunuyor. Avrupa sinemasının her zaman ki donukluğu yer alıyor. Donukluk sayesinde gerçeklik hissi, bir an olsun bile sizi yalnız bırakmıyor. Thomas Schubert şahane performansıyla göz dolduruyor. Sanırım ben olsam, Roman Kogler'ın yaptığı işi yapamazdım. Schubert o duyguyu size çok iyi geçiriyor. Bağımsız sinemaseverler, bu filmi kaçırmasın.



25 Temmuz 2013 13:35

merak ettim!

3 Ağustos 2013 20:16

İzledim, harikaydı. Fakat diyalog bölümleri biraz sıkıcıydı, fazla diyalog insanı sıkıyor. Geneli itibariyle müthişti oysa ki.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes