Hasan Ali Toptaş ~ Sonsuzluğa Nokta

Yine geç okuduğum bir yazar, ve yine ne çok şey kaçırdım deyip, bolca serzenişlerde bulanacağım size. Genellikle, ben okuduktan sonra bu vakte kadar neden okumadım, nasıl fark edemedim, dediğim yazarlar pek nadirdi, gerçekten nadirdir. Edebiyatın günümüzde ne hale geldiğini düşündüğümüzde, benim nadir duygularıma hak verip, ortak olmanız hiç de zor değil!

Beni çok derinden etkiledi Hasan Ali Toptaş, Sonsuzluğa Nokta ile... Ciddi anlamda, “edebiyatseverlerin bayram edeceğini düşündüğüm, ilk kitaptan Toptaş'ın hayranı olacağını, kesinlikle diğer kitaplarını gözü kapalı isteyip, büyük şevkle okuyacaklarından eminim.” Meğerse, uzunca süredir “varoluşçu edebiyata” hasret kalmışım. Sizi çok etkileyecek, sorgulatacak bu kitap!

Kolay lokma kitapları arıyorsanız, aradığınız bu değil. Sizi kendinize getirecek ve okurken durma ihtiyacı hissettiren kitaplardan. Sayfa aralarını kurcalamayı unutmayın derim!

“İnsan, ne denli çaba gösterirse göstersin ve kaçınılmazlığına ne denli inanırsa inansın, ayrılığa hiçbir zaman hazırlanamıyor çünkü. Hazırım, dediği anda bile içinde ele geçiremediği bir nokta kalıyor sürekli; ayrılığa alıştıramayacağı, sızlanışlarını durduramayacağı bir nokta kalıyor. Acıyı yüklenip çoğaltacak bir nokta...”

İletişim Yayınları'ndan kitabı buradan satın alın, özet aşağıda. Keyifli okumalar, incelemeler.

Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten bir yazar...
Yazma serüvenini “hayatı kelime kelime genişletmek” olarak adlandıran Hasan Ali Toptaş, metinlerini birer senfoniye de dönüştürerek, dışarıyla içerinin, görünenle iç dünyanın, gerçeklikle rüyaların, somutla soyutun çarpışmasından doğan tekinsiz bir atmosfere çağırıyor okurunu. Tam bir yazı ustalığıyla, Türkçenin imkânlarını sonuna kadar zorlayarak, edebiyatın büyülü dünyasına kapılar açarak...

Tweet