Usta yazar “Mihail Bulgakov'u” ilk defa okudum. Kimilerince çok sevilen, kimilerince, deyim yerindeyse 'kapağına bile tükürmeyi hak etmeye bir kitap, “Usta ile Margarita”. Sanırım ben her iki tarafta da yer almıyorum. Özellikle tükürme işin kendine görev edinmiş grubun yanından bile geçmem. “İstanbul, Beyazıt sahafçılar çarşısını altını üstüne getirdikten sonra, (benim istediğim kedili kapak tasarımı olandı) tam vazgeçmek üzere iken kavuşmuştum. Ne mutluluk ama!”
Bakmayın o kadar sevinçle aldığıma, uzun zaman önce almama rağmen, (bir yılı geçti) kitaplığın birinde kuzu kuzu okumayı bekledi. Bu da yetmezmiş gibi, okumak için elime aldığım kitabım, hatırı sayılır bir süre boyunca elimde sürünmekten kurtulamadı. Dilerseniz kitabı okumaya başlamadan, Usta ile Margarita hakkında ön inceleme içeren kitaplar epey mevcut; onları biraz karıştırın, okunması daha zevkli olacaktır. Ben sonradan karıştırma fırsatı bulabildim, maalesef!
Arka kapaktan edinmiş olduğum fikir ve ilhamla, “Murakamian” tarzı bir şeyler okuyacağım diye, ( konuşan ve bol bol votka içen kedi, buna örnek gösterilebilir) kendi kendime hayaller kurmuştum. Sayfalar arasında mekik dokuduktan ve biraz ilerlemiş olduğum düşüncesiyle, kısa süren hayallerim kendini suda buldu. Kitap ciddi anlamda iyi. Ben çok benimsememiş olsam da, hakkını vereceğim. Birçok kez sansüre uğramış bir metin bu.
Mihail Bulgakov |
Eğer okuyacaksanız; “Can yayınlarını” tercih etmenizi önereceğim. Bu baskıda, Bulgakov'un kitaptan çıkardığı 80 sayfalık yazılarda yer alıyor ki, bunlar kitapta italik yazı şeklinde yer alıyor. Ayırt etmek adına önemli. Gelelim diğer artısına, Mihail Bulgakov'un biyografisi uzunca, keyifle başlangıçta yer verilmiş.
Kiev'de ki Behemot İllüstrasyonu. |
Yorum Gönder