Japon edebiyatına olan düşkünlüğüm bilinir. Şimdiye değin, hiç bir Japon yazarı beğenmemezlik yapmamıştım. Hatta en sevdiğim yazarlar topu oluşturur isem, hepsinde çekik gözlüler en önü kapar! Julie Otsuka, Japon asıllı, Amerikalı bir yazar. Kendisini, soylu ve mükemmel yazarlar olarak addettiğim çekik gözlü Japon yazarlar arasında görmüyorum. Amerika'da büyümüş, orada yaşamış. İstesem de göremiyorum. Yoksa bu kadar vasat bir romanın onlardan çıkmasını kabul etmek istemiyorum, etmiyorum.
“Domingo yayınlarından çıkan “Tavan Arasındaki Buda”, bir grup genç bayanın gemiye binip, ellerinde kocaların fotoğraflarıyla yola çıkışı ve sonrasında yaşananlar anlatılıyor. “National Book Award - 2011 Finalisti”, ve “Pen\Faulkner 2012 Roman Ödüllü'nü” kazandığını görünce hemen okuma listeme eklemiştim. Ne zaman ödüllü kitaplar okusam, çoğu kez hüsranla bitiyor netice ki, ödüllü kitapları her zaman sevmişimdir! Zaman zaman yanıltsa da, okuyorum.
Julie Otsuka |
Handiyse rahatsız edici. Adını koyamadığım bir şey var. Rahatsızlık verdiği kadarda kahredici. Sanırım bu yüzden sevemedim. Çabuk sinirlenen biriyseniz, yandınız. Çoğu okuyucunun dediği gibi, bu kitap adama saç yoldurur. Yazarın diline kısadan gönderme yapayım, hiç sevmedim, ara-ara yeter be kadın, demedim değil! Karar size kalmış. İyi haftasonları. Tatilde kitap okuyun, ama bu Tavan Arasındaki Buda olmasın!
Kitabı buradan satın alın. Özet ise aşağıda!
“Kocalarımızı ilk gördüğümüzde onları kesinlikle tanıyamayacağımızı bilmiyorduk. Bize gönderilen fotoğrafların yirmi yıl önce çekildiğini bilmiyorduk. Bize yazılan mektupların kocalarımız değil, mesleği yalan söyleyip gönülleri fethetmek olan, güzel el yazılı kişiler tarafından yazıldığını bilmiyorduk. Suyun ötesinden isimlerimizle bize seslenildiğini ilk duyduğumuzda birimizin eliyle gözlerini kapatıp arkasını döneceğini ama diğerlerimizin başlarımızı öne eğip kimonolarımızın eteğini düzelterek sakin ve ılık güne adım atacağını bilmiyorduk. Burası Amerika, diyecektik kendimize, endişelenmeye gerek yok. Ve yanılmış olacaktık.”
Tweet
Kitabı buradan satın alın. Özet ise aşağıda!
“Kocalarımızı ilk gördüğümüzde onları kesinlikle tanıyamayacağımızı bilmiyorduk. Bize gönderilen fotoğrafların yirmi yıl önce çekildiğini bilmiyorduk. Bize yazılan mektupların kocalarımız değil, mesleği yalan söyleyip gönülleri fethetmek olan, güzel el yazılı kişiler tarafından yazıldığını bilmiyorduk. Suyun ötesinden isimlerimizle bize seslenildiğini ilk duyduğumuzda birimizin eliyle gözlerini kapatıp arkasını döneceğini ama diğerlerimizin başlarımızı öne eğip kimonolarımızın eteğini düzelterek sakin ve ılık güne adım atacağını bilmiyorduk. Burası Amerika, diyecektik kendimize, endişelenmeye gerek yok. Ve yanılmış olacaktık.”
Ben bu kitabı büyük şevkle okudum hatta burada da yazdım: http://www.morkitaplik.com/tavan-arasindaki-buda-julie-otsuka/
Yazarın anlatım tekniği dahil romanı çok beğendim. İçerik olarak iç karartıcı olabilir ama kitabın kötü olduğunu hiç düşünmüyorum.
@Kitap Notları♦
Kitap, kötü veya değil. Kişinin algılayış biçimine bağlı renkleniyor. Çok daha fazla zorlarını okudum, daha karamsar, rahatsız edici olanları ki, ben inanılmaz severim rahatsız edici kitapları... Bu kitapla yıldızım barışmadı, kaldı ki, Japon yazarlar, en sevdiklerim, en saygı duyduğum edebiyat. Yazınızı okudum, okuyucular, yazımı okuyarak karar vermeyin. Mor Kitaplık'ta kitaba çok güzel bir bakış açısı eklemiş, karar sizin :)
Yorum Gönder