Milan Kundera ~ Ölümsüzlük

Ölümsüzlük, Kundera'nın Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği'ne karşın, Yazarın başyapıtı olarak gösterdiği kitap! Milan Kundera severleri  iki bölen bu ikilemde hangi taraftayım. Bunun cevabı, yazacağım yazıda saklı, okuyun, görün! Ölümsüzlük, çoğu bakımdan ergenleri aşan bir kitap. Eğer, kafanızı dinlemek, cafcaflı veya çıtaskalı müzik eşliğinde bir kitap okuyucuysanız, belkide bu seferlik kafayı eğlenceye kırma peşinde olma gibi niyetiniz varsa hemen var geçin, Ölümsüzlük derin mesajlar veren çok güzel bir kitap!

 Bu tarz vurucu kitapları her zaman sevmişimdir. Birazda rahatsız edici bir kitap. Rahatsız edici olma yanı şu şekil; içinde derin derin gerçekler barındırıyor. Gerçeklere yüzünü dönen insanlığa sert bir tokat takıyor. Ağlatıyor, süründürüyor. Karman çorman, karmakarış duygular sizi esir alıyor. Kendinizi karakterler arasında hissediyorsunuz. Kimi zaman nefret, kimi zaman sevinç barındırıyor bu karakterler.

Varolmanın Dayanılmaz Hafifliğini okumuştum, blogda yorumlamıştım. (bakınız) Ölümsüzlük, benim gözümde daha iyi bir mertebede. Bu mertebeyi de hak ediyor. Karakterlerini Ernerst Hemingway,  ünlü ressam - benim çok sevdiğim ressamlardan - Salvador Dali vs... gibi karakterler seçili kitapta. Bunlar tuhaf olsa da, gerçek hayatlarını yaşıyormuşsunuz gibi bir durum oluşturuyor. İster istemez etkiliyor, sevdiğiniz insanların bir kitapta karakter olduğunu düşünün, eminim çok heyecan verici olurdu! Mükemmelliği ve Kusurluluğu hedef alan, ilginç yaklaşımlarıyla, ilginç karakterleri ile Ölümsüzlük, gönülleri fethedebilecek düzeyde, harika bir Kundera klasiği!

◘ Yalnızlık: bakışlardan uzak olmanın hoşluğu.
◘ Ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca, güçsüzler çekip gidecek kadar güçlü olmak zorundalar.
◘ Hatırlanan geçmiş, zamandan yoksundur. Bir aşkı, bir kitabı yeni baştan okur ya da filmi tekrar seyreder gibi yeniden yaşayamazsınız.

Can Yayınları'ndan çıkan Ölümsüzlük kitabını buradan satın alabilirsiniz. Herkese keyifli okumalar!
____________________

Milan Kundera'nın roman anlayışının tam anlamıyla ifadesini bulduğu bir doruk: Ölümsüzlük. Ona göre roman, varlığı araştırmak için bir araçtır; yazar, ortaya birtakım gerçekler koymaktan çok, çözülmek üzere sorular sorar. Ölümsüzlük'ün yazar-anlatıcı-kahramanı olan Kundera, bu yapıtındaki yedi bölümde, ölümsüzlük, yüz, aşk, rastlantı gibi farklı romanesk temalardan oluşan bir yol çiziyor. Roman birbirinden son derece ayrı gözüken, ancak birbirine sıkı sıkıya bağlı olayları ve kahramanları bir araya getiriyor. Kundera, hepsi birer evren demek olan sahneler kuruyor, bu büyük tiyatro oyununda, rastlantılar, kesişmeler, koşutluklar ve karşıtlıklar Hemingway'le Goethe'yi, Goethe'nin aşığı Bettina von Arnim'le varoluşunu yalnızlıkta arayan Agnes'i, Kundera'yla Profesör Avenarius'ü aynı sahnede, aynı sorunun çevresinde buluşturuyor. Ölümsüzlük'ün kahramanları bir hareketten, bir oluştan, kendilerini aşan bir kavramdan doğuyorlar; yazar, kitabın içindeki varlığıyla bir açıdan kahramanların durumlarının yansıdığı bir ayna görevi görüyor. Romanlarında müzikal tekniklerin büyük etkisinin görüldüğü Kundera, bu romanında da tekanlamlılığı reddedişini ortaya koyan özgün çok sesliliğini koruyor. Böylece bir başyapıt ortaya çıkıyor: Ölümsüzlük, edebiyat hakkında, edebiyatın sahip olduğu malzeme ve olanakları hakkında olağanüstü bir düşünme serüveni.-------

---------------------------

Tweet