Murakami Edebiyatı



Milan Kundera ~ Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği

Tüm zamanların en önemli kitaplarından, The unbearable lightness of being / Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği övüldüğü kadar varmış, hatta çok daha fazlası! Daha önce Milan Kundera hiç okumamıştım. Değişik yazarlar okumaya bayılıyorum, klişelerden, rutin-monoton hayattan kaçtığımı düşündürtüyor bana - Tabii, istisna yazarlar bunun dışında. Kim demiş ki;  istisnalar kaideyi bozar, diye!


Milan Kundera, tıpkı 'kundura' gibi adam. Şöyle düşünün; yeni aldığınız bir ayakkabının rahatlığı ne kadar da huzur verici, ayağınızın şeklini alan, rahatça basmanızı sağlayan bir ayakkabı gibi, hava da uçmanızı sağlıyor büyüleyici sözcükleri. Varoşçuluk üzerine, sizi çakır keyiften sarhoşluğa terfi ettirecek kadar etkileyici. Gerektiğinden fazla cinsellik var diyen sözlere katılmıyorum.

 Gerektiği kadar vardı ki, okurken cinsel ayrıntılar o , yoğun felsefe potasında eriyip, kıvamını buluyor. Var olmanın Dayanılmaz Hafifliği bittiğinde, emin olun, insan kendini bu aşağıdaki şapka kadar hafif hissediyor.


Bu kadar güzel bir kitaptan alıntılar paylaşmasak bu iş yarım kalmış olur!

Gündelik hayatımız bir rastlantılar sağanağı altında yaşanır ya da daha kesin konuşmak gerekirse kişilerle olayların kazara bir araya gelmesiyle örülür. İki olay hiç beklenmedik bir biçimde aynı anda meydana gelir, kesişir..

Göz kararmasına güçsüzlerin esrimesi de diyebiliriz. Güçsüzlüğünün farkına varan bir kişinin güçsüzlüğüne karşı çıkmak yerine ona boyun eğmeye karar vermesi... Güçsüzlükten sarhoştur, daha güçsüzleşmek ister, kentin en büyük meydanında herkesin gözü önünde yere yuvarlanmak, daha da alçalmak, aşağının aşağısı olmak ister...

Gürültünün iyi bir yanı var. Sözcükleri boğuyor...

Tatlı sözler söyleyen, saygılı, nazik biriyle karşılıklı oturdunuz mu, onun söylediği hiçbir şeyin içten olmadığını kendi kendinize hatırlatmanız dünyanın en zor işidir. İnançsızlığı korumak ve sürdürmek (hiç tavsatmadan, sistemli bir biçimde, en ufak bir duraksamaya kapılmadan) olağanüstü bir çaba ve doğru dürüst ön eğitim gerektirir..

Dehşet bir şoktur, mutlak bir körleşmenin zamanı... Dehşette en ufak bir güzelleşme yoktur... Bütün görebildiğimiz bizi bekleyen bir olayın gelip geçici ışığıdır... Öte yandan hüzün olacakları bildiğimizi varsayan bir tavırdır...
Yaşamlarımızın her saniyesi sonsuz kere yineleniyorsa, İsa’nın çarmıha çivili olduğu gibi biz de sonsuzluğa çivilenmişiz demektir...

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes