Bilindiği üzere, bu aralar sürekli hiç okumadığım yazarlar keşfine çıkmıştım. Ve yine bilindiği üzere; her yeni yazar, yeni bir heyecan demek. Bu haftaki ağıma takılan yazarımız; Norveçli yazar, Jostein Gaarder! Kendisi bir felsefe öğretmeni imiş. Sofie'nin Dünyası'nı yazdığı sırada, felsefe öğretmenliğinden, tam zamanlı yazarlığa geçiş yapmış. Peki, doğru mu karar vermiş dersiniz? Bence, kesinlikle doğru karar.
Sofie'nin Dünyası; eğer gerçekten felsefe seviyorsanız bu kitabı okuyun! Platon'u, Hegel'i, Sokrates'i, Darwin'i ve Karl Marx'ı seviyorsanız, - saydıklarım ve daha nicesi - hayatlarına dair her şeyi; neler yaşadıkları ve savundukları felsefe görüşlerine aç bir kişilikseniz, yalla hücum, saldırın "Sofie'nin Dünyası'na!" Sadece, filozofların hayatlarına dair şeyler yok. Kendi hayatınıza da anlamlar yükleyecek güzel şeyler bulacaksanız. Her şeyi - en azından gerekli ve mantıklı olan her şeyi - sorgulayacaksınız!
Bu kitap, her felsefe öğretmenin de dediği gibi, cevaplardan çok sorularının önemi üzerine mantıklılığı üzerine güzel, derinlemesine açıklamalar getiriyor. Kitabın son sayfasını çevirip, kapağını kapattığınızda inanılmaz bir bilgi küpüne dönüştüğünüzü hissediyorsunuz. Jostein Gaarder, kesinlikle okumaya devam edeceğim bir yazar. Türkçe çevirinden rahatlıkla okuyabilirsiniz. Sabir Yücesoy'un gördüğüm, ender derece de mükemmel çevirisi ile harikalar yaratmış.
Tweet
Ben de gençken Gaarder'in İskambil Kağıtlarının Esrarı adlı kitabını okumuştum ve beğenmiştim. Gençler için yazsa da o kadar güzel yazıyor ki her yaşta zevke okunabilir.
@BA♦
İyi bak söyledin, o kitabını da alayım bir ara. Ciddi anlamda güzel yazıyor, gençlere yönelik yazıyor olmasına rağmen :)
Yorum Gönder