Paul Auster, ilk buluşma : Görünmeyen
Anlayabileceğiniz gibi ' Paul Auster ' ile ilk buluşmamız. Auster'ı uzun zamandan beri gözüme kestirmeme rağmen bir türlü olmadı. Hep bir bahane falan çıktı. Oydu, şuydu, buydu derken... bu kadar uzadı. Ve sonunda beraberiz!
Görünmeyen'i gecenin bir vakti - 00:00 - 01:00 civarı - elime aldığımda okumaya başladım. Bir de baktım 100. sayfayı devirmişim. Açıkçası, bu kadar akıcı bir üslup beklerdim desem koca bir yalancı olurum. Aktı aktı derken, kitapta sürprizlerle karşılaşıyorsunuz.
Bunu ifşa edipte kitabın büyüsünü kaçırmamak adına spoiler vermiyorum. Lakin, sayfalar heyecanla yalayıp yutarken tuhaf bir şekilde tempo düşmeye başladı. Bahsettiğim akıcı üslup kendini halinden bezmiş, hafif meşrep bir yazarın sözcüklerini aklıma getirdi. harika olabilecek bir kitabın giderek kötüye gitmesi bende küçük de olsa bir burukluk yarattı. Lakin, kitapta yaşanan olayların doğruluğunu kanıtlanması açısında sizi finale kadar götüren tek etken. Başka hiç bir şey değil.
Bunu ifşa edipte kitabın büyüsünü kaçırmamak adına spoiler vermiyorum. Lakin, sayfalar heyecanla yalayıp yutarken tuhaf bir şekilde tempo düşmeye başladı. Bahsettiğim akıcı üslup kendini halinden bezmiş, hafif meşrep bir yazarın sözcüklerini aklıma getirdi. harika olabilecek bir kitabın giderek kötüye gitmesi bende küçük de olsa bir burukluk yarattı. Lakin, kitapta yaşanan olayların doğruluğunu kanıtlanması açısında sizi finale kadar götüren tek etken. Başka hiç bir şey değil.
Görünmeyen, gerçekten başta leziz tat aldığım, fakat daha sonradan bozguna uğratan bir kitap oldu. Paul Auster, okunacak yazarlar arasında yerini aldı. Kitaba rağmen. Yazarın kalemini kuvvetli buldum. Okuyup, okumamak size kalmış. Auster okumaya devam. Kitaplı akşamlar!
Tweet
« 
»
Yorum Gönder