Milan Kundera'nın üçlemenin diğer bir kitabı. Kundera, tuhaf bir yazar. Ölümsüz ve Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği üçleminin diğer okuduğum iki kitabı. Kesişen öyküler bu bağımsız serinin son kitabında da devam ediyor.
Stratejik olarak, Gülüşün ve Unutuşun Kitabı'nı, Ölümsüz'den önce okumam gerekirdi ama, pek bir şey fark etmiyor. Kundera, işini bilen bir edayla yazıyor. Bol alıntılayacağınız yerler olacağından, sticker post yanınızda bulundurun.
"Cenaze töreninde uçan bir şapkanın ardından ağlamak ile gülmek arasındaki kılpayında, yaşamak ile ölmek arasındaki kılpayını sınar."
"Cenaze töreninde uçan bir şapkanın ardından ağlamak ile gülmek arasındaki kılpayında, yaşamak ile ölmek arasındaki kılpayını sınar."
Yazarın Çek Vatandaşlığından çıkarıldığı, ardından tekrar vatandaşlığa geri alınması ise, bu kitabın sayesindedir. Kitap, yedi ayrı bölümden oluşuyor. Litost adlı öyküye dikkat etmenizi öneririm, epey iyiydi.
Can yayınlarından çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda. İyi okumalar.
Gülüşün ve Unutuşun Kitabı, ünlü Çek yazarı Milan Kundera'nın Fransa'ya göçtükten sonra orada yazdığı ilk roman. Bir kahvede servis yapan güzel göçmen kızı Tamina, hiçbir şeyin, hiç kimsenin yerini tutamayacağı ölmüş kocasının anısının giderek bulanıklaşmasına karşı umutsuz bir savaş veriyor. Onun öyküsü, bu kitabın iki temel gerçeğini yansıtıyor: Çekoslovakya'da yaşanan trajik deney (yani ünlü Prag Bahari, ardından Sovyet işgali) ve Batı'daki yaşam. Kundera, Kuşkulu bir bakışla dolaşır bu gerçekler üzerinde. Kitabın, birbirinden bağımsız görünen yedi bölümü, bir yolculuğun aşamaları gibi birbirini izliyor. Aynı durumlar, aynı sorular, müzikteki Kreşendo gibi bir tek görüntüde birleşiyorlar. Mizah, yoğun bir hüzünle birlikte gelişiyor. Her an gülünç bir pantomime dönüşebilecek erotizmin incinebilirliği ve bunun getirdiği şaşkınlık. Ve sonuna doğru bir koşuya dönüşen tarih; unutuşun tanrılarına adanmış, yazarın ve ülkesinin kaderi konusunda düşünceler, düşünceler.
Tweet
Can yayınlarından çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda. İyi okumalar.
Gülüşün ve Unutuşun Kitabı, ünlü Çek yazarı Milan Kundera'nın Fransa'ya göçtükten sonra orada yazdığı ilk roman. Bir kahvede servis yapan güzel göçmen kızı Tamina, hiçbir şeyin, hiç kimsenin yerini tutamayacağı ölmüş kocasının anısının giderek bulanıklaşmasına karşı umutsuz bir savaş veriyor. Onun öyküsü, bu kitabın iki temel gerçeğini yansıtıyor: Çekoslovakya'da yaşanan trajik deney (yani ünlü Prag Bahari, ardından Sovyet işgali) ve Batı'daki yaşam. Kundera, Kuşkulu bir bakışla dolaşır bu gerçekler üzerinde. Kitabın, birbirinden bağımsız görünen yedi bölümü, bir yolculuğun aşamaları gibi birbirini izliyor. Aynı durumlar, aynı sorular, müzikteki Kreşendo gibi bir tek görüntüde birleşiyorlar. Mizah, yoğun bir hüzünle birlikte gelişiyor. Her an gülünç bir pantomime dönüşebilecek erotizmin incinebilirliği ve bunun getirdiği şaşkınlık. Ve sonuna doğru bir koşuya dönüşen tarih; unutuşun tanrılarına adanmış, yazarın ve ülkesinin kaderi konusunda düşünceler, düşünceler.
Yorum Gönder