Murakami Edebiyatı



Birgül Oğuz - Hah

İlk kez okuduğum yazarlardan biri: Birgül Oğuz; oldukça tuhaf bir dili ve betimlemeleri var, itiraf ediyorum. Kitabın açılış hikayesine bayıldım. Ve yine itiraf etmem gerekecekse, diğer öyküler de, böyle ise yaşadım, dedim, yaşamadım!


Çok sık öykü kitabı okudum, özellikle bu ara kurgu dışı ve öykülere çok vakit ayırdım. Hah değişik ve iç seslere kulak veren öykülerle kaplı kısa bir kitapçık. Sadece 79 sayfa. Tek oturuşta okudum, sizlerde okursunuz. 2014 Avrupa Birliği Edebiyat Ödülü aldı kitap.

Öykü kitapları ve kısa bir kitap aradığınız tercih ise, size göre. Okuyabilirsiniz ama, çok beklentiye girmeyin derim. Biraz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz...

Metis Yayınları'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.

"Çünkü onlar 'annelerini erken, babalarını ölümlerine yakın seviyor'. Onlar en çok bunu biliyor. Babalarsa sevilmeye gelmiyor. Babalar bir kere sevildi mi hemen kısalıp ölüyor. Buna önce yas, sonra yasa deniyor. Böyle oluyor: Çocuk tüfeği eline alıyor. Namlunun ucunda: okunaksız bir baba. Sonra korkunç şeyler oluyor. Kırık cıncık ve leke. Saçma ve kül. Ve bir de bakmışsın, baba gökte soluk bir amblem. Tedavülden kalkmış delik para."

Birgül Oğuz'un kitabı yas üzerine. Ancak yalnızca kişisel bir kaybın yasını tutmuyor Hah. Hafızalardan silindi silinecek "yılbindokuzyüzeylül" devrini şimdiye fırlatmak arzusunu da duyuyor. Temsil, telafi ve idrak edilemez olanı temsil, telafi ve idrak etmeye çalışıyor. Zamanın yas'a müdahalesi, halden hale geçen öykülerin dilinde buluyor karşılığını.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes