Murakami Edebiyatı



Damon Young - Bahçede Felsefe

"Kırkmerak" dizisi çok güzel. Yeni yeni okumaya başladım. Birazcık nonfiction okumak istedim açıkçası. Hep fiction olmuyor, arada değişiklikler nefes aldırıyor. Bahçede Felsefe, bahçenin düşünürler ve yazarlar için önemini anlatmış. Meraklı düşüncelerle okuyorsunuz. Devamı geliyor elbette.


Benim annemin bahçesi var. Kendisi tam bir "bahçe" aşığı, yeşillik  hastası. Kendisi kadar olamasa da, seviyorum bağ, bahçe. Çiçekleri kendisi için bir tane. Evlatlarının yerini bile alabiliyor kimi vakitler. Damon Young değişik bir konuya parmak basıyor, çok güzel izah ediyor yeşilliği bizlere.


Jane Austen'in bahçesinden ayrıldıktan sonra hiç yazamayışını öğrenince çok şaşırdım. Kendisinin kitaplarında "bahçe" imgelerinin ne anlama geldiğini, neyi yansıttığını okurken kendisini daha çok sevdim. Kanım kaynadı. Sokrates'in Akademi'de düşünce alanında ders anlatırken yaptığı bahçe yürüyüşleri... Marcel Proust'un ise "bonsai ağaçlarına" olan bağımlılığı..." derken bolca bilgi edinip kitabı bitiriyoruz. Okuyun!

Can Yayınları'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.

İnsanın doğayla olan özel ilişkisi bahçede sergilenir. Bahçe, insanın fiziksel ve zihinsel olarak doğayla nasıl bir ilişki kurduğunu gösterir. Normalde saklı kalan veya unutulan doğa-insan birlikteliği bahçede çarpıcı bir şekilde görünür hale gelir; bir gösteriye, bir sergiye, bir sunuma dönüşür. Aristoteles'in ifadesiyle, bu ezelî ilişki bahçede ete kemiğe bürünür. Bahçe, insanın doğayla fiziksel ve zihinsel dayanışmasının sergilendiği yerdir. Bahçe insanlaştırılmış evreni görünür ve anlaşılır kılar; bu görünen, hissedilen ve üzerinde düşünülen bir birlikteliktir.

Jane Austen, bir bahçesi olmadığı zamanlarda neden yazamaz hale gelmişti? Jean-Paul Sartre kendi halinde bir parktan neden ölesiye nefret ediyor, o parkın tetiklediği "bulantı" duygusuyla tüm yaşamı boyunca nasıl mücadele ediyordu? George Orwell'ı en güç koşullarda toprağında delice çalışmaya iten neydi? Birkaç bodur, çirkin saksı çiçeği Marcel Proust'a ne ifade ediyordu? Ve Voltaire, "Bahçemizi ekip biçelim," derken yalnızca felsefi bir alegori mi yapıyordu?

Avustralya'nın genç kuşak felsefecilerinden Damon Young bu çalışmasında felsefenin temel konularından olan insan ve doğa ilişkisine değişik bir pencere açıyor, tartışmanın merkezine "bahçe" kavramını oturtarak bu ezelî ve ebedî ilişkinin dinamiklerini anlamaya çalışıyor. 

Felsefe ve edebiyata ilgi duyanlar kadar, dünyaya değişik açılardan bakmayı sevenler için de hoş, cazip bir okuma!

27 Temmuz 2015 16:59

Bunu ben de çok sevmiştim ve Jane Austen'a gerçekten şaşırmıştım.

27 Temmuz 2015 17:49

@Simay Yıldız•
Kesinlikle. :)

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes