Projem olan "Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap" listesine tam gaz devam ediyorum. Bu yıl epey okudum. Sorun şu ki, yazmaya vakit bulamıyorum. Asıl sinir eden bu. Neyse! Listedeki son konuğumuz: Veronika Ölmek İstiyor romanı. Çok şaşırtıcı ve beklenmeyen derece iyi çıkan, şaşırtan bir kitap oldu bu.
Paulo Coelho, hep söylediğim gibi popülist, popüler kültürün esiri olmuş yazarlardan. Neyse ki, eski kitaplarından biri bu ve okuduğum için epey mutluyum. Ciddi anlamda, bana hayatı sorgulatan gereksiz düşünce ve tavırlardan arındırdı diyebilirim. Üstelik, çok sefer şaşırtıyor. Asıl darbeyi finalde vuruyor okuyucuya.
Bir insanın sürekli isteyip de beceremediği bir durum ayağına geldiğinde yaşadığı üzüntünün acısı var bu romanda. O sebeple yürek burkuyor konusuyla. Kitabın filmi de var. Yıllar evvel izlemiştim. Veronika rolünde ise Sarah Michelle Gellar. Önce okuyun, sonra izleyin. Ama muhakkak okuyun.
Can Yayınlarından çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda. Hayatı düşünmek için, okutun.
Veronika, her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan genç bir kadın olmasına karşın, mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Başarısız bir intihar girişiminin ardından, kendine geldiği zaman bir akıl hastanesindedir. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika bu süreçte, başka dünyaların insanlarını tanırken kendisini de keşfetmeye başlar…
Paulo Coelho'nun ülkemize yakın bir coğrafyada, Bosna ve Slovenya'da geçen Veronika Ölmek İstiyor adlı romanı, var oluşumuzun her dakikasına yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak yaklaşıyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalan insanları anlatıyor.
yetişemiyorum
okunası çok kitap var çokkk
Merak ettiğim kitaplardandı bu. Elimde ki kitabı bitirince buna başlayayım en iyisi. :)
ben de bu yazıyı gördukten sonra merak ettım
liste kabardı ama bu da okunacaklar arasında artık:)
En sevdiklerimden! Coelho'nun denediğim diğer kitapları da tam tersine hep içimi kıydı.
Yorum Gönder