Murakami Edebiyatı



Paul Lafargue - Tembellik Hakkı

Epeyce yorulduğum bugünlerde, Tembellik Hakkı'nı okuduğum iyi, çok iyi oldu diyebilirim. Kitabın yazarı Paul Lafargue'in beni kendime getirdi. Üstümdeki miskinliğe miskinlik kattı ama tuhaftır dinç bir yorgunluk bu!(nasıl oluyorsa...)


İnsan denen varlığın en fazla günde üç saat çalışmasının yeterli hatta fazla bile olduğunu savunan biri. Devrimler ve politik olaylar, incelemeler, göndermeler bolca var. Keyifle okuyup, zekasına hayran kalıyorsunuz. Kapitalist sistemin köküne kibrit suyu döküyor.

Kitap, çalışan işçi sınıfının, yani proloterya sınıfının; beyaz ve mavi yakalıların ideolojisine sadık kalamadığını, daha dirençli olmaları gerektiğini savunuyor. Yer yer de sistemdeki gelir dağılımının ne kadar dengesiz olduğundan yakınıyor. İlk dönem sosyolojisine merak duyuyorsanız mutlaka okuyun!

Aylak Adam Yayınlarından çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda bulabilirsiniz. Keyifle!

"Ah tembellik! Merhamet et bizim bu bitmek bilmeyen sefaletimize! Ah tembellik! Sanatın, soylu erdemlerin anası, insanoğlunun sıkıntılarına bir teselli ol!"Paul Lafargue, ne çalışmanın yadsınması ne de kendi içinde boş zamanın kutsanması olarak kaleme aldığı Tembellik Hakkı'nda, yaşamın bir tür kutsanmasını gerçekleştiriyor. Sadece "sermaye dinini" ifşa etmekle kalmıyor, teker teker bireylerin üzerinde karar kıldıkları bir toplumsal değer olarak çalışmaya dayalı tüm toplumsal sistemlerin geçersizliğini savunuyor. Aynı zamanda hem gülünç hem ciddi, hem esprili hem de derinlikli bir metin olarak 19. yy'ın klasikleri arasındaki yerini almış Tembellik Hakkı, sekiz saatlik iş günü ve cinsiyet ayrımcılığı olmadan eşit işe eşit ücret gibi taleplerin de sistematik bir biçimde ilk defa dile getirmiş olmasıyla önem kazanıyor.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes