Murakami Edebiyatı



Sabahattin Ali ~ İçimizdeki Şeytan

Nedense okurken beni duygulandıran çok nadir bir yazardır Sabahattin Ali. Duygulanır, ağlama derecesine yaklaştıran ender birisi, bendeki yeriyse apayrı. Kürk Mantolu Madonna romanıyla vurulmuştum kendisine. İlk görüşte aşk dedikleri bu olsa gerek.


Yine canım Ali'yi okumak isteyince, elimi kitaplığın Ali'ye ayrılmış olan bölümüne daldırıp, ne çıkarsa bahtıma, İçimizdeki Şeytan'ı çektim. Her zamanki gibi hayran kaldım. Karakterlere, yoksulluklara, parasızlığa bile hayran kaldım. Sevdim zor durumları. Çünkü gerçekçiydiler bana göre.
"...İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır."
Ben kitabı fazla anlatmadan, siz en iyisi bu kitabı alp okuyun. Çok seveceksiniz. Tipler size çok samimi gelecek, alıp sarmalamak isteyeceksiniz. En iyisi insanın içindeki şeytanın nasıl ortaya çıktığını, hayatın sürprizleri size hoş gelecektir.

YKY'den çıkan kitabın özeti aşağıda. Neşeli ve ders alıcı okumalar.

İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali'nin 1940 yılında yayımladığı bir romandır. Macide ve Ömer isimli iki önemli karakter içerir. Bu eserde kişilerin iç konuşmaları ve kendileri ile hesaplaşmaları yaygın olarak kullanılmış ve bu yolla duygu ve hisler çok başarılı bir şekilde anlatılmıştır. Bu romanında, Sabahattin Ali toplumsal gündemin kişilikler üzerindeki baskısını ve güçsüz insanın "kapana kısılmışlığını" gösteriyor.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes