William Burroughs ~ Şans Hayaleti

Bloga uzunca aradan sonra yazıyorum. Gezi olayına ve ortalık bu kadar duman iken, post girmenin iyi olmayacağına karar verip uzak durdum, işin gerçeği olaylar halen de yatışmış değil! Dönüşüm sıkı oldu! Olayların adamı; William S. Burroughs kitaplık manzaralarında! Burroughs, hem ilaç bağımlısı, hem de eşcinsel bir yazar.

Türkiye'de de kitapları yayımlanma aşamasında bolca sorunlar yaşanan bir isim. Milletin ahlakını ve kişiliklerini olumsuz yönde etkileyebilecek olması bunun başlıca sebebi gösterilmiş. Altı Kırk Beş Yayınları'nı tebrik etmek gerek; sansüre her daim karşı olan biri olarak, alkışlamamak elde değil. Tabiî, Şans Hayaleti, hazmı zor bir kitap.

Kitap incecik ama, ben ara ara yüzlerce sayfa okuduğumu düşündüm, satırlar arasında boğulduğumu hissettim. Nefes alma ihtiyacım duydum. Sırf bu yüzden ara ara, kitabı bırakıp satır arası hayallere daldım. Ne tür bir yazar bunları yazar. Özellikle Kırmızı Örümcek hastalık, feci korkunç bir şeymiş. Kişiliğimde yoğun biçimde Araknofobi  (Örümcek Korkusu - fobisi) var. Lemurlar, uyuşturucular ve paranoyalarla dopdolu satırlar mevcut.

“Evrende en kara günah önceden kaydedilmiş olanları kurcalamaktır.”

Altı Kırk Beş Yayınları'ndan çıkan Şans Hayaleti'ni satın alam için buraya, özetse aşağıda. Mutlaka ve sansüre inatla okuyun, okuttun!

Şans Hayaleti, Madagaskar’ın balta girmemiş ormanlarında geçen ve 20. Yüzyıl yazınının en gözü pek yazarının yaşamış/yazmış olduğu bir serüvenin öyküsüdür.

Norman Mailer’ın “Dehanın hükmettiği tek Amerikalı yazar” olarak tanımladığı Burroughs, bürokrasiye, insanı denetleyen bütün güçlere, iktidar odaklarına karşı açtığı tek adam savaşını hala sürdürüyor. Ve elinizdeki kitapla ortaya koyduğu eko-anarşist kimliğiyle okurunu çevre yıkımına karşı uyarıyor… Saplantılar, uyuşturucular, paranoya ve lemurlar üzerine.

Tweet