Murakami Edebiyatı



Jonathan S. Foer ~ Hayvan Yemek

Et yemeyi seven insan, aslında ne çok şeyi bilmiyormuş, Jonathan Safran Foer, bu olayı müdavim bir edayla, Hayvan Yemek adlı metininde çok iyi anlatıyor, üstelik ispatlıyor! Son sayfaya kadar öyle bi' şaşkınlıkla, yok artık yahu, birazcık abartı vardır burada dememle geçti sayfalar. Aslında, hepsinin gerçek olduğunu biliyor olmam, bunun benliğime kabul ettirmenin zaman alması beni üzen!


Foer, belgesel yazım tarzının yanında, işin içine hayatından parçalarda eklemeyi unutmamış. Çoğu satırda kendisini, eşini ve çocuğunu, hatta en yoğun bahsedilen büyük annesini, -ailesini kısaca- satır aralarında bolca göreceksiniz. Sadece sizleri eleştirmiyor, kendisini bile. İş hayvanları korumaya geldiğinde, hayvan severiz diyebiliyoruz, lakin etleri tabağınızda bulduğunuzda sorgulamadan yemeniz sorun!

Yazar, kitaptan sonra, kendisine atılan bir sürü e-mail'den tepki aldığını; üçkağıtçı ve düzenbaz gibi laflara maruz kaldığını ancak, bunu yapabildiği için kendisiyle gurur duyduğunu, kendini cesur adlandırıyor. Bir bölüm var ki, Domuz'un çektiği acıların anlatıldığı yer, gözlerim yaşlı okudum. Tutamadım. Sayfaları ıslattım göz yaşlarımla. İnsanice değil bu işlemler. Sisteme isyan ediyorsunuz. İstemeden de olsa, geçen gün önüme konulan tavuk yemeğini yiyemedim. Tavuğa her baktığımda kitaptaki zalimce işlenen iğrenç uygulamalar, ve sırf insanlar et yiyebilsin diye, işkenceye maruz bırakılan canlının eti boğazımdan geçmedi. Hayvan Yemek; sizi vejetaryenliğe sokmayabilir belki, lakin at gözlüğünden kurtulup, hiç değilse önünüze konan etin ne şekilde geldiğini ve yerken temkinli olmanızı sağlıyor!
Sinaı hayvancılık, küresel ısınmaya dünyadaki tüm taşımacılık faaliyetlerinin toplamından %40 daha fazla etki eder ve iklim değişikliğinin bir numaralı nedenidir.
Siren Yayınları'ndan çıkan, bu şahane ve şahane bilgilerle dolu kitabı buradan satın alabilirsiniz. Diken üstünde okuyun!

Neden kahvaltıda makarna yemiyoruz? Yemek yerken aldığımız kararları, neye dayanarak alıyoruz? Neden kuzu eti yiyoruz ama köpek eti yemiyoruz?

Köpeklerini seven Fransızlar, bazen atlarını yer.
Atlarını seven İspanyollar, bazen ineklerini yer.
İneklerini seven Hintliler, bazen köpeklerini yer. 
Peki ya siz hangi hayvanları seviyor, hangilerini yiyorsunuz?

Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın ile Her Şey Aydınlandının parlak yazarı Jonathan Safran Foer, bu kez tabağımızdaki yemeklerin öyküsünü anlatıyor. Hayvan Yemek, kurgulanamayacak denli dehşetli birtakım gerçeklerin bize sofralarımız kadar yakın olduğunu gösteriyor; insanın marifetlerini, tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor. Hayvan Yemek, bir vejetaryenlik çağrısı değil, bir uyanış çağrısı... Çatalımızı sapladığımız şeyin "ne" olduğunu, bize "neler olduğunu" görmekten çekinmeyenlere açık bir davet.

Tabaklarınızı ve midelerinizi doldururken bu sayfalarda yazanları göz ardı edemeyeceksiniz. 

22 Haziran 2013 18:49

Jonathan Safran Foer'ı Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın ile tanımış ve kalemini sevmiştim. Hayvan Yemek'i, Siren Yayınları'nın blogunda bahsedildiği ilk günden beri merak ediyorum ama yorumları okudukça iç güdüsel olarak kaçıyorum. Bakalım ne zaman cesaret edebileceğim at gözlüklerimi çıkarmaya.

22 Haziran 2013 20:14

@Beyaz Kitaplık♦
Jonathan Safran Foer'ı bende Aşırı Gürültülü ve İnanılmaz Yakın ile tanıdım. Çok sevdim aynı şekilde! Ardından Her Şey Aydınlandı'yı okudum; maalesef pek sevemedim o kitabı. Hayvan Yemek'te şahane bir kitap. Mümkün olduğunda çabuk okumaya bakın derim. Kendinizi kandırılmış gibi hissediyorsunuz kitabın sonunda!

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes