“Yeni yazarlar demek, yeni heyecanlar demektir” derim daima. Tarzını bilmediğiniz ve sizi nasıl etkileyeceğini bilmediğini şeyler güzel geliyor olmalı. Tabii, bahsettiğim kıstaslar: Kendini tekrar eden ve gereksiz yazarlardan öteye gidiyor. Susanna Tamaro, beni etkiledi gerçekten...uzun zamandır içimde biriken nefretleri kusturdu, oh be kurtuldum onlardan, diyebildim sonunda!
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, Bestseller kitaplardan. Çoğu Bestsellerları yerden yere vururken -çünkü çoğu, anlık hevesle yazılmış yazılar silsilesinden öteye gidemiyor- bu kitabı övüyorum. İtalyan edebiyatının önemli isimlerinden biri Tamaro, bu metin aynı zamanda, İtalya'nın en çok satan kitabı unvanını elinde bulunduruyor. Bloglarda, bayanların sevebileceği türden, alakasız yorumlara aldırmadan okuyun, bay-bayan herkesin kendinden bir şeyler bulacağı aşikar.
Susanna Tamaro |
“Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yaptığımız yolculuktur; o özgün çağrıya kulak vermeli, yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.”
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, seksen yaşında bir büyük-annenin uzaklardaki torununa yazdığı mektuplardan oluşur. Alabildiğine yalın, gündelik konuşma diliyle yazılmış bu sevgi dolu mektuplar, hem bir iç döküş, hem de bir bilgenin vasiyeti niteliğinde. Yaşlı büyük-anne, bu mektuplarda, kendisinin ve kızının dokunaklı yaşamlarının gizli kalmış yönlerini açığa vururken kendi kendisiyle bir iç hesaplaşmayı da birlikte yürütüyor. Değişen gelenekler, altüst olmuş değerler karşısında hissettiklerini, torununa sevgiyle aktarmaya çalışan bu yaşlı kadın, gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeyleri yapmasını torununa öğütlerken şöyle diyor: "Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yaptığımız yolculuktur; o özgün çağrıya kulak vermeli, yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz."
Tweet
güzel kitaptır hem bayanlar hem erkekler için...
@Kitap Eylemcisi♦
Kesinlikle..! :)
Yorum Gönder