Oscar adayları açıklandığından beri, - 8 Dalda Oscar Adayı - adayları büyük geceye kadar - 24 Şubat'a - filmleri yetiştirme çabasındayım. Yılın en iyilerini izlemek acayip güzelde; bir süre sonra beğenmediğiniz veya az buçuk beklentinizin altına düşünler olunca hayal kırıklıkları kaçınılmaz oluyor. Sanırım bunun sebebi sinema eleştirmenlerinden. Yılın en iyileri damgasını filmlere vurduğunuz an, seyirci olağan-dışı şeyler bekliyor.
Silver Linings Playbook, Matthew Quick aynı adlı romanından sinemaya aktarıldı. Tabii izleyicilerle buluşan film, hemencecik kitabı Türkçe baskıda yer aldı. Dilimize, Feniks Yayınları tarafından çevrildi. Kitabı okuma şansım olmadı ama; okuyan bir arkadaşım filmin, “Kitaba göre sönük kaldığı ve sürpriz finali filmin ilk sahnesine yerleştirerek, güzelim sonu heba ettiğini” söyledi.
Çok beğenmedim mi, ve neden bazı filmler bu kadar abartılır gibi cümleler kurmama sebebiyet veren türdendi. Basit bir romantik-komedi'nin üstüne azıcık dram serpilerek, elde edilen, kıvamı güzel bir yapım. Daha fazlasını söylemek zor benim için. Bradley Cooper'ın Oscar adayı olabildiği bir çağda yaşıyoruz, anlayın durumun ne kadar vahim olduğunu! Jennifer Lawrance, Winter's Bone'la harikalar performansından sonra, komik, yeteneksizlik akan bu oyunla alırsa, yazık. De Niro ve Weaver'dan bahsetmiyorum farkındaysanız. O kadar kötü! Geriye, gecede filmin ve oyuncuların eli boş dönmesi dileğinden başka bir şeyler kalmıyor.
Tweet
Tam anlamıyla vasat bir filmdi...
Fragman güzelmiş ama bilmiyorum. İzliycem merak ettim :)
@Güven Turan♦
Al bende de o kadar..!
@KitapAyracı♦
Fazla beklentili izlemezseniz iyi olabilir :)
Yorum Gönder