Marc Levy, İlk Buluşma ~ Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey

Bazen sıradan kitapların, sıradanlığına rağmen sizi nasıl etkilediklerini düşüne durursunuz' ben çok düşünmeyin derim. Bu kitap için birazcık efor sarf ettim, düşünce anlamında efordan bahsediyorum. Neden beni etkilediğini bulmak istedim. Sanırım cevabı buldum. Sıradan insanların - ki bence herkes sıradandır - sıradanlığını okumak etkiledi! İlk defa Marc Levy okudum, ve merhaba diyorum...

Levy, sıradan kitaplar yazan bir isim değil aslında. Konuları biraz uçuk, biraz fantazya, bi' tutam da bilimle ilgili kavramlar içerikli kitaplar yazıyor. Kitabın konusu ve isimi o kadar örtüşüyor ki; bu kadar olur. Çok az kitabın gerçekten ismine layık olduğunu düşünürüm. 'Birbirimize Söyleyemediğimiz Onca Şey', onlardan biri!

Birbirimize gerçekten çok az şey söyleriz yaşarken; ölüm her şeyi değiştirir. Peşinden, keşkeleri, pişmanlıkları ve kimi zaman söylemek isteyip de söyleyemediğimiz sözlerin kafamızda yankı bulmasını hatırlatır. Yazarı gerçekten sevdim. Kendini bulma çabası ve geçmişin perdesini aralama sürekli sinema filmlerine konu olan bir  temayı okumak daha zevk veriyor anladım. İmkanınız varsa okuyun, seveceksiniz bu kitabı! Okuma listeme eklediğim yazarlardan oldu. İyi okumalar!

Marc Levy

Can Yayınları'ndan çıkmış kitabı buradan satın alabilirsiniz. Tanıtım yazısı aşağıdadır. İyi incelemeler!

Düğününden birkaç gün önce, Julia babasının sekreterinden bir telefon alır. Önemli bir iş adamı olan babası Anthony Walsh törene katılamayacaktır. Her zaman mesafeli ve sorunlu bir ilişkileri olduğundan, Julia bu habere pek de şaşırmaz, ancak bu kez babasının mazereti haklıdır: Anthony Walsh ölmüştür.

Cenazenin ertesinde onu bekleyen bir sürpriz daha vardır. O güne kadarki en tuhaf seyahatine çıkacaktır; üstelik hiç düşünmediği biriyle ve on sekiz yıl önce kaybettiği başka birine doğru. Julia'nın, söylenememiş gerçekler, itiraf edilememiş sırlarla dolu geçmişi yaşamına yeni bir yön vermesine izin verecek midir? Babasının ve Tomas'la yarım kalan ilişkisinin açtığı yaralar onu nerelere savuracaktır?

Tweet