Murakami Edebiyatı



Henry Miller, İlk Buluşma ~ Yengeç Dönencesi

Henry Miller, Amerikalı bir yazar. 1891 yılında doğmuş kendileri. Daha önce ismini çok duyup, sonraya ertelediğim yazarlar arasında. Sonraya ertelediğim yazar sayısı epey fazla. 2012 Yılında çoğunu okuyabilme şansına erişemedim belki; ama kesinlikle bu yıl çok fazla yeni yazarla tanıştım, okuyabildim. Her ne kadar istediğim kadar olmasa da, artık gelecek yıla kısmetse... "Yengeç Dönencesi', yıllarca yasaklı kitaplar arasında yerini alan, gerçeğin tokadı olarak da adlandırılabilir!


Bazı kitapları doğru zamanda okumak gerek. Oldukça karamsar bir kitap. Karamsarlıktan kastım, hayatın gerçekleri. İçki, kumar, sigara, küfür...vb. gibi bir sürü kötü huy! Kitabı doğru zamanda mı okudum acaba?, diye kara kara düşünürken, şimdi pencereden bakıyorum da, dışarısı soğuk, yağmur var ve gün boyu güneş yüzünü göstermedi. Sanırım doğru zamanda okudum, bundan eminim!

Henry Miller, kendisi gerçekte yaşantısında bahsediyor gibi geldi. Bir dönem Fransa'ya cebinde 10 kağıtla gitmiş bir isim. Yengeç Dönencesi, bir nevi yazarın yaşantısından izler de taşıyor. Ernest Hemingway gibi sert ve vurucu bir yazar. Aynı zamanda, bir ortak özellikleri daha var: Kadın Düşmanlığı! Düşmanlık bir yana, bol seks içermesi okuyucu zorlayabilir. Bir Dönem Amerika'da ve İngiltere'de yasak yemesi, -özellikle Amerika'da 30 yıla yakın yasak yemiş bir metindir- okuyunca hiç de şaşkınlık vermiyor. İnsan olmanın sefaleti sarsıcı, etkileyici ve son raddede can yakıcı bir şekilde anlatılmış Yengeç Dönencesi'nde!
Parasızım, çaresizim, umutsuzum. Dünyanın en mutlu adamıyım
Henry Miller
Siren Yayınları'ndan kitabı tanıtım yazısı aşağıda, satın almak isteyenlerse  buradan satın alınabilir.

"O günden bu yana her kaçığın Paris'te er ya da geç keşfettiği bir şeyi keşfettim: cehennem azabı çekecek olanlar kendilerine uygun cehennemi ısmarlayamıyordu."

Paris'te bir Amerikalı. Akıntıya kapılmış, dümensiz bir gemi. Anahtarı olmayan bir delik. Haz, hüzün, hezeyan. Zamanın çarkında, medeniyetin kokuşmuş sularında sürüklenen, çivisi çıkmış bir dünya burası. Birileri tüller, kadifeler içindeyken diğerleri balçıklara gömülmüş debelenmekte. Zaman geçip gidiyor. Ne dün var ne yarın. Ve Henry Miller, çorak topraklar üzerinde yeraltı baharlarının peşinde.

"Zaman zaman patlayan, bizi yaralayan ve içimizi dağlayan, bizden iniltiler, gözyaşları ve beddualar koparan sayfalar okuyorsak, bilin ki bunlar sırtı duvara dayalı, tek savunması sözcükler olan biri tarafından yazılmıştır; sözcükler dünyanın yalancı ve ezici ağırlığından, yüreksizlerin kişilik mucizesini çökertmek için yarattığı işkence aletleri ve çarklardan her zaman daha güçlüdür."

BA
4 Aralık 2012 20:28

Şu sıralar İdefix'teki fuarda Siren'in çok güzel setleri %50 indirimli. Setlerden birinde bu kitap da var ve ben de acaba beğenir miyim diye düşünüyordum. Bu kadar karamsar bir kitaba hazır değilim şu aralar, en iyisi dave eggers ve etgar keret kitaplarına saldırayım. Yazı için teşekkürler!

5 Aralık 2012 16:40

@BA♦

Bence çok güzel bir metin Yengeç Dönencesi. Ama sırası varsa, bekleyebilirsin. Dave Eggers'ın 'Ne Nedir' tavsiye ederim ama oda birazcık karamsarlık taşıyor, birazcık değil aslında bayağı! Etgar Keret, 2012 yılında bende bayağı okuyacağım ondan :)

BA
7 Aralık 2012 09:13

Ne Nedir çok öneriliyor gerçekten ben de o kitabı seçmiştim. Keret'ten ize Gazze Blues'u seçtim. Aynı yazarın öykü ve romanı farklı tat verebiliyor ama Gazze Blues'un konsepti ilgimi çekti.

7 Aralık 2012 20:49

@BA♦

İyi seçim! :) Bende Gazze Blues dışında diğer kitaplarını aldım, sen okuyunca beğenirsen öneri olarak alayım :)

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes