J. D. Salinger: Çavdar Tarlasında Çocuklar

The Catcher in the Rye (Çavdar Tarlasında Çocuklar), benim en sevdiğim kitaplardan biri. J. D. Salinger, çok sevdiğim bir yazar, ki  en sevdiğim yazar "Haruki Murakami" kitaplarını okuyanlar bilir. Kitapların karakterleri ve tasvirleri Salinger izleri muhakkak vardır. Murakami'nin yaptığı açıklamaya göre, en sevdiği yazarlardan biriymiş kendisi. Çavdar Tarlasında Çocuklar Murakami'nin en sevdiği kitaplardan biri. Bir de "Dostoyevski'nin "Karamazov Kardeşler" ikinci sırada yer alıyor.

Çavdar Tarlasında Çocuklar

J. D. Salinger dışında biraz Haruki Murakami yazısı oldu gibi, kızmayın ama Murakami hayranlığım her zaman tavan seviyesindedir. J. D. Salinger, Çavdar Tarlasında Çocukları'nı okuduğumdan beridir, kendisine hayranım. Kitabın piyasaya çıkışı biraz sancılı olmuş.

Belli bir süreye kadar sansürlü ve yasaklı olarak kalmış.  Basıldığı dönem müstehcen içeriğiyle dikkat çeken bir kitap olduğu için mi yasak yemiş, komik olmayalım diyorum.

Kitabın bu kadar sevilmesinin hiç şüphesiz, Salinger'ın dili olsa gerek. Holden Caulfield'ın ağzından tasvirler, hayat hikayesi ve kimseyi sevmeyen bir çocuk olarak dinliyoruz.  Salinger öyle bir anlatmış ki, öyle bir dil kullanmış ki, hakikatten kitabın 15 yaşındaki bir çocuk tarafından yazıldığına inandırabilirsiniz kendinizi. Aynı zamanda kitabın isminde bir karışıklık olmuş. Daha önceleri "Gönülçelen" olarak çevirilen kitap, daha sonrasında "Çavdar Tarlasında Çocuklar" olarak çevirilmiş. Birçok kötü eleştiriye maruz kalmış. Holden Caulfield, her ne kadar itici bir karakter olsada, karakteri sevip benimsedim. Kendime yakın hissettim. Ve şunu belirtmek istiyorum. Çavdar Tarlasında Çocuklar" ismini kitaba daha çok yakıştırdım. Her ne kadar kitapta Holden'ın gerçekten gönülçelen bir karakteri olmasına rağmen! Mutlaka okunması gereken bir kitap olduğunu belirtmek gerek. Altını kalın kalın çiziyorum. Lütfen okuyun, zaten incecik bir şey, çok zaman ayırmanıza gerek kalmayacak. Hatta ve hatta, bittiğinde kitabın neden bu kadar ince olduğuna çok üzüleceksiniz, benim gibi!

Tweet