Carson McCullers - Altın Gözde Yansımalar

Yaz tatilinin getirmiş olduğu sıcaklık ve tembellikten ötürü kısa bir şeyler okumanın iyi geleceğini okumuştum bir yerlerde. Carson McCullers biyografisi talihsizliklerle dolu yazarlardan. Genç yaşta ölmesi, ilk kitabını 23 yaşında yazmış olan, yetenekli yazar. Yazar, öğrenmeyi istemediği şeyleri öğrendiğinde hastalanan" bir kişiliği varmış. 

Neyse, Altın Gözde Yansımalar'a gelirsek. 87 sayfadan oluşan ve tasvirlere, karakterlere hayran olunası türden. At çiftlikleri, İngiltere Viktoryen Dönemi esintileri... Karılar, kocalar, aşıkları ve sevgilileri. Çokça duyguyu yaşayacağınız, Okunacak 1001 Kitap'tan biri. Soğuk bir limonata eşliğinde şahane gider.

Türkiye İş Bankası'ndan çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.

Carson McCullers, ABD'nin güneydoğu eyaletlerinden birinde, barış zamanı bir ordugâhta geçen bu romanında, beş kişinin yalnızlıkları, düşleri, saplantıları, başarısızlıkları ve zaaflarından bir "insani cehennem" örüyor. Bastırılmış duygularıyla savaş halinde bir Yüzbaşı; onun dünyayı umursamayan, delifişek karısı; bu kadının sevgilisi ve aynı zamanda aile dostu olan bir Binbaşı ve onun sadakatsizliği yüzünden acı çeken, kırılgan ve duyarlı karısı. Bir de, akşam yemeklerinde buluşan ya da birlikte kâğıt oynayan bu insanların hayatlarını gözetleyen, sessiz sakin, ama tehlikeli Er Williams… Ordugâhın monoton ve boğucu atmosferinde sıkışıp kalmış bu beş kişiyi bekleyen trajedi daha en baştan sezilmektedir... McCullers, "altın gözü"nden yansıyan bu acıklı portreleriyle, insan kalbinde yatan arzu ve nefreti iskandil ediyor. Altın Gözde Yansımalar bizi ruhun karanlık dehlizlerinde dolaştıran romanlardan...

Tweet