Clarice Lispector - Yıldızın Saati

Yine okunacak 1001 kitap listesinden bir romanla karşınızdayım. Listeye kendimi iyice kaptırdım anlayacağınız. İyi ki başlamışım bu listeye. Zira, art arda müthiş kitaplar okuyorum bu aralar. Neyse tahtaya vurup, bu güzelliği nazardan alabildiğine sakınıyorum. Yıldızın Saati, küçük ama işlevi büyük, beyninize vuran bir roman.

Clarice Lispetor henüz ilk okuyuşum ve son olmayacağı kesin. Nasıl olur da böylesine küçük bir kitapçığın insanı böyle derin etkiliyor olabilme ihtimaline şaşıp kalıyorsunuz. İşte tam bu sırada, kitapseverlerin bileceği gibi edebiyatın nelere kadir olduğunu gösteren fonksiyonlar beyinde ışık yakıyor. Müthiş bir kısa kitap.

Kesinlikle tavsiye edebileceğim türden. Zaten pek bir vaktinizi almayacak, emin olun elinize aldığınızda bitmemesi için dua, bittiğinde ise üzüntüler duyacaksınız. Kitabın en vurucu yeri ise finali kanaatimce. Beni çok kötü etkiledi. Süründüm resmen. Böyle olmamalıydı falan filan. Siz en iyi alıp okuyun, kendiniz etkilenin.

İmge Yayınlarından çıkmış kitabın tanıtım yazısı aşağıda.

Kafka kadın olsaydı, Rilke Ukrayna doğumlu bir Brezilya Yahudisi olsaydı, Rimbaud ana olsaydı da ellinci yaşını görebilseydi. Heidegger Alman olmaktan vazgeçip Yeryüzünün Destanını yazabilseydi. Niye sayıyorum bu adları? Bir bölgenin görünümünü çizebilmek için. Clarice Lispector işte buradan yazıyor.

Tweet