Murakami Edebiyatı



Gabriel G. Marquez ~ Albaya Mektup Yok

Ne zamandır arıyordum böylesine sımsıcak bir uzun öykü. İmdadıma, her daim bayılarak okuduğum Gabriel Garcia Marquez yetişti. Albaya Mektup Yok, çok tatlı ve hüzünlü. Bazen hem ağlar, hem gülersiniz ya, işte o minvalde.



Bir çiftin trajikomik hikayesini sayfaları neşeyle devirip okuyorsunuz. Kitabı şöyle özetleyebilirim: Aşık olduğunuzda içinizde bahardan kalma bir günde kozasından yeni çıkmış, cıvıl cıvıl uçuşan kelebekler gibi. Yenilenmek gibi...

Verdiğim alıntı kadar tatlıdır bu öykü. Albaya zaten hayran olmamak mümkün değil. Bir Marquez klasiği olarak yeni, yine ve yeniden büyülü-gerçekçilik temaları okuyorsunuz.
"Aylardan ekimdi. Kendisi gibi buna benzer pek çok sabahı atlatabilmiş biri için bile geçirmesi zor bir sabahtı. Neredeyse 60 yıldır beklemekten başka hiçbir şey yapmamıştı albay. Gelen birkaç şeyden biri de ekimdi."
Can yayınlarından çıkan kitabın tanıtım yazısı aşağıda. Mutlaka, mutlaka okunması gerek!

Albaya Mektup Yok, çağımızın en büyük yazarlarından Gabriel García Márquez'in en güzel uzun öykülerinden biri. Ülkesi uğruna savaşarak yaptığı hizmetlerin karşılıksız kaldığını anlayan, emekliye ayrılmış yaşlı bir askerin öyküsü. Bir türlü gelmeyen emekli aylığını her cuma günü karısı ve horozuyla birlikte bekleyen emekli bir albayın komik, ama bir o kadar da trajik hikâyesi. Gabriel García Márquez'in 1982'de Nobel Edebiyat Ödülü'ne değer görülmesinde, hiç kuşkusuz, Albaya Mektup Yok'un da payı var. Büyülü gerçekçilik ustasının anlattığı her sahne, karakterlerin her davranışı, umarsız görünen bir dünyada yaşama sevincinin türküsünü söylüyor, ölüme ve yalnızlığa meydan okuyor. Her cümle, yaşamın uçsuz bucaksız boşluğunun suskunluğunu kırıyor. "İmge, gerçekliğe ulaşmanın aracıdır," diyen Gabriel García Márquez'in buruk bir alaycılık içeren bu öyküsü neredeyse görsel bir edebiyat başyapıtı.

Yorum Gönder

 

© Kitaplık Manzaraları Yazarın izni olmadan alıntı yapılamaz. Tüm hakları Kitaplık Manzaları'na aittir.
by Sezer Akın WooThemes